7 Ekim 2011 Cuma

Ölümün Biyolojisi

Değişik düşüncelere daldım bugün nedenini bilmeden. Şunu düşündüm mesela: Ölüm nedir? Ölünce insanın biyolojisinde ne değişir de insan ölmüş olur? Bunları düşünürken neler fark ettiğimi yazacağım birazdan.

Tüm canlıların bir ölüm vakti vardır. O vakit gelince ölür gider bu dünyadan. Hani gitmek dediğime bakmayın. Bedenleri çürür önce, varsa kemikleri bedenlerinin yumuşak yerlerine göre çok daha yavaş bir hızla çürür. Öyle yavaştır ki dinazor kemikleri bulabiliyoruz hâlâ.

Farz edelim ki insan şuanda öldü. İnsan öldüğü anda bütün hücreleri ölmez. Hatta çoğu hücresi hemen ölmez. İnsan ölmüştür, aradan zaman geçer, ama insanın bazı hücreleri ortamda besin olduğu sürece yaşamaya devam ederler. Ama besini bitenler yavaş yavaş ölmeye başlarlar.

Ayrıca insan vücudundaki hücrelerin tamamının sahibi değildir ki. Nerede duyduğumu hatırlamıyorum ama insan vücudunda insanın kendi hücrelerinden daha çok bakteri, virüs ve mantar hücresi vardır(virüs'ün
hücresi mi olur ki! (gülücük)). İnsan yaşarken bu diğer hücreleride kontrol altında tutarak fazla üremelerini ve hastalık oluşturmalarını önler. Ama insan öldüğü zaman bırakın bakteriyi mantarı, insanın kendi hücreleri kontrol dışı kalır. İşte o zaman insan hücreleri yavaşça ölmeye, bakteri ve mantar hücreleri de çoğalmaya başlar. Zamanla çürüme dediğimiz olay gerçekleşir. İnsan ölmüştür, ama hücreleri hala ölmekle meşguldür.

Peki ölmeden önce bu kontrolü sağlayan mekanizma nedir? Ne oluyor, nasıl oluyor da insanın hücreleri kontrollü olarak insanın istediği davranışları yapıyor, kendinden başka hücrelerin(bakteri ve mantarları kast ediyor) üremelerini önlüyor, ve daha neler neler yapabiliyor?... Nedir bunu sağlayan şey? Bir varlığın canlı veya cansız olmasını belirleyen şey ne? İşte insanlar bu sorunun cevabını bulamıyorlar. Bu cümlede bir garip oldu. Sanki ben insan dışı bir varlığım da insanların bilmediğini biliyormuşum gibi oldu. Yok öyle değil işte! Bende insanım ve bende merak ediyorum nedir
varlıkları canlı veya cansız olarak ayıran şey.

O şey her neyse çok ilginç gerçekten. Şimdi bir düşünün. İnsan trilyonlarca hücrenin bir arada çalışmasıyla meydana gelmiş bir canlı. Bir hücre ölünce insan canlılığından bir şey kaybetmiyor. İnsan öldüğünde bu trilyonlarca hücrenin çoğu canlılığından bir şey kaybetmiyor. Zamanla besin yetmeyeceği için trilyonlarca hücre de sırayla, yavaşça ölüyor. Ama ikisi birden ölmüyor. Yani insan öldüğü anda trilyonlarca hücre de bir anda ölmüyor. Ha bu trilyonlarca hücrenin kritik bir kısmı ölünce insanda ölüyor orası ayrı.

İşte bu tür ilginç bir çok denge var. Hani daha önce bahsetmiştim kanun ve teoriden. Bu tür birçok kanun var ama teorileri ortada yoklar. Yani birçok denge var ama bu dengelerin nasıl sağlandığı, nasıl açıklanacağı, kısaca "nasıl"ı yok. İnsanlar tüm tarihleri boyunca bunu açıklamak için uğraşmışlardır ama tüm tarihleri boyunca da açıklamaya çalışacaklardır...